Başarılı olmayı
istiyorsak, herkesten farklı düşünmemiz gerekmektedir. Farklı düşünebilmemiz içinde
hayal edebilme yeteneğine sahip olmamız gerekmektedir. Hangi ortamda olursak
olalım, eğer dikkat çekebiliyorsak o ortam içerisinde farkımızı yansıtıyoruz
demektir. Bu farklılığın en güzel sonucu başarıya ulaşmaktır. Tarihin derin ve eski
sayfalarına beraber göz atalım. Bu sayfalarda farklı düşünmenin nasıl bir
başarı getirdiğinin en güzel örneğini şahit olalım. Sözümün ve kelamımın
yettiği kadarıyla bu örneği sizlere aktarmaya çalışacağım.
Senelerden 1968 yılında,
Meksika’da gerçekleştirilen Olimpiyat oyunlarına kadar yüksek atlama kategorisine
katılan bütün sporcular yüzleri öne dönük olarak atlama yaparlardı. Bakıldığı
zaman bu atlayış tarzıyla o tarihe kadar gerçekleşen Dünya rekoru 1,73 cm
olarak bilinirdi. Tabi ki, sahneye farklı düşünebilen bir yetenek çıkmalıydı,
başarı isteyen ve hayal edebilen bir sporcu olmalıydı. Bu sporcu o ana kadarda
elle tutulur herhangi bir başarı elde edememişti. Yüksek atlama kategorisine de
diğer spor kategorilerinden istediği başarıları alamayınca yönelmişti. Bu
yüzden bu kategoride tanınan bir atlet değildi.
Atlayış sırası tamda o
kişiye gelmişti. Sahnede yerini aldı ve o zamana kadar herkes yüz üstü atlarken
Dick Fosbory sırt üstü atlayış yaptı. Evet, çıtayı devirmeden herkesin şaşkın
bakışları altında denenmiş olan ilk sırt üstü atlayışı gerçekleştirdi. Bu
atlayışıyla yeni bir Dünya rekorunu 2,23 cm ile kırdı.
Her şeyin ve herkesin
aksini düşünerek o tarihe kadar ki en iyi ve en yüksek sıçrama derecesini yapan
tek sporcu oldu. Başarılı olmak onun hayaliydi. O ise yeteneğe sahip değildi.
Hayalini gerçekleştirmek için zekâsını kullandı. Farklı düşündü...
