Üstat
Sezai KARAKOÇ, 1975 yılında Diriliş Dergisinde yazdığı yazıların derlenmesiyle
oluşmuştur. Dergi aylık olarak çıkarılmıştır. Derginin çıkarılan ilk sekiz
bölümünde ve sonraki bölümleri ise 1976 yılının Mayıs ayının Pazartesi-Perşembe
günlerine ait ilk üç sayıda yazılan yazıların bir araya getirilmesiyle
oluşmuştur. Aşağıda ilk sekiz bölümünde anlatılmak istenen konuları kısaca
anlatmış bulunmaktayım.
1. Bölümünde,
kendini bir diriliş eri olarak tanıtmaktadır. Bulunduğu cepheyi de Diriliş
Cephesi olarak adlandırmıştır. Bu cephede verdiği savaşın ise zamanımızdaki kanlı
savaşlardan ziyade bir zihniyet savaşı olduğunu okuyucuya anlatmıştır. İlahi
Aşk-a inancını vurguluyor ve inancın özgürlük olduğunu yazmıştır.
2. Bölümünde,
tarihin tekerrürden ibaret olduğunu anlatmıştır. Efendimizin sancağı altında
diriliş erlerinin yerini aldığı ve bu sancağın yükseltilmesi için üzerimize
düşen görevleri yerine getirmemiz gerektiğini anlatmıştır. Bu sancak, üstatın
dile getirdiği gibi Allah’a inanma sancağıdır. Bu yazı ayrıca insanları
sınıflandırma yapmıştır. Bu sınıflandırma sağcı ve solcu olarak karşımıza
çıkmaktadır. Sağcıların Kur’an’da Allah topluluğu, solcularında şeytan
topluluğu olarak ayırmıştır. Ayrıca Kapitalizm’e de değinerek solcuların bir
yüzü olduğu diğer yüzünün de komünizm olduğunu okuyucuya anlatmıştır. Bu
yazısındaki ilerleyen satırlarda mevladan korktuğunu ama tek umut kaynağının da
yine yaradan olduğunu güzel bir şekilde ifade etmiştir.
3.
Bölümde, Hürlük kavramını anlatmıştır.
Hürlüğün ise iç içe daireler halinde kendini çevirdiğini ve bu dairelerin 7
daireden oluştuğu ve her birinin açık bir şekilde anlatmaktadır.
4.
Bölümde ise Sezai KARAKOÇ, “Benim amentüm,
bir nesil amentüsüdür.” Diyerek insanlara iyilik düsturudur. Geçmişteki
hataları fark edip geleceğe adım atmanın ve inançla topluma katılmanın düsturu
anlatılıyordu. Umutsuzluğa kapılmamaktır. Diriliş erlerinin kendi kendilerini
sorguya çekip gözden geçirmesidir.
5. Bölüm, Diriliş erlerinin kendi
uygarlıklarını bulunduğu çağda da yaşatmaları gerektiğini söylemektedir.
Geçmişin görkemine kapılmak yerine bugünümüzü de o yaşama eriştirmeye
çalışmamız gerektiğini satırlara almıştır. Dirilişin, peygamber efendimizin
bütün sünnetlerini gerçekleştirmeyi ilke edinmiştir.
6.
Bölüm, tekrar diriliş eri olduğu
satırlarda dile getirilmiştir. Dirilişin duraklasa da, gerilese de yeniden
ilerleyeceği demek olduğunu anlatmaktadır.
7.
Bölüm, Öteki ve şuan içinde bulunduğu
dünyaları kendi için bir olduğunu ayrımın birbirinden farklı olmaması gerektiğini
anlatmıştır.
8. Bölümde ise kentlerinde insanlar gibi
inanışlarının olduğuna inanmaktadır. Kendine de ilke olarak bir site kurması
gerektiğine inanmıştır. Bu siteyi ortaya koyan dört temel sütunu anlatmıştır.
Satırlara aktardığı tarif ettiği site diriliş erlerinin gerçekleştirmesi
gereken ideal bir sitedir.
1976 yılında Diriliş
Dergisinin Mayıs ayında yayınlanan ilk üç sayısında yer alan yazıların da
anlatılmak istenen hususlarda aşağıdaki gibidir.
9.
Bölüm, Devlet kavramı anlatılmıştır.
Üstadın bakışıyla, İslam devletini önceki yazılarında sağcılarla
nitelendirmiştir. Bu yazısında İslam’ın komünizm ve kapitalizmden uzak olduğunu
anlatmıştır.
10.
Bölümde ise Müslüman iş çalışmanın ibadet
niteliğinde olduğu anlatılmaya çalışılmıştır. Kapitalizm sistemin kurduğu
yönetimin sisteminin Allah’a ortak koşmak olduğu dile getirilmiştir. Diriliş
toplumunun Allahtan uzaklaştırıcı her şeyden uzak durması gerektiği
vurgulanmıştır.
11.
Bölümde, toplumda saygı ve sevginin yeri
ve önemi üzerinde durulmuştur. Bu çerçevede özgürlüğümüzü yaşarken başka
insanları rahatsız etmememiz gerektiği anlatılmıştır. İslam bilincinin yine
bilime dayalı olduğunu okuyucuya anlatmıştır.
12.
Bölümde, Müslümanların bir toplum olması
gerektiği anlatılıyor. Birlikle ve beraberlikle büyüteceğini kaleme almıştır.
Politik birliği, tarih birliği ve kültür birliği üzerinde durulmuştur.
13.
Bölümde yani son bölümümüzde ise İslam’ın
Dirilişinin nasıl olacağını anlatılmaktadır.
Sonuç olarak görüyoruz ki
üstadın bu eserinde diriliş gençliğinin nasıl olması gerektiği ve hayalinde bu
erlerin nasıl yol izlemesi gerektiği açıkça anlatmıştır. Umudun yitirilmemesi
gerektiği ve çalışmayla her zorluğun üzerinden gelineceği anlatılmaktadır.
Önemli olanın imanlı bir gençlik oluşturulmasıdır.