Dünyaya
yeni gözlerini açmış sarışın, mavi gözlü güzel bir erkek çocuğu gelmiş. Annesi
ilk kucağına aldığında o güzel çocuk “ANNE” demiş. Herkes sesi duyunca
duraklamış ve şaşırmışlardı. Nasıl olduğuna bir anlam verememişlerdi. Annesi o gece
rüyasında oğlunun dünyaya gelmeden önce yaşadıklarını görmeye başlar. Rüyasında
olay şu şekilde gerçekleşiyordu;
Oğlu
Tanrı’ya soruyormuş:
“Beni
yaratan Tanrım, yarın için beni dünyaya göndereceğini söylediler. Çok küçüğüm,
zayıfım ve güçsüzüm ben dünyada nasıl yaşayabilirim ki?”
“Meleklerim
içerisinde senin için bir tanesini seçtim. Seni sabırsızlıkla bekliyor. O seni
senden daha iyi koruyacak. O melek sana günler geçecek her gün şarkılar
söyleyecek ve seni tatlı bir dille seslenecek. Sevgisini hissedeceksin.”
“Peki,
orada insanlar bana bir şeyler söylediğinde onları nasıl anlayacağım ki?”
“Meleğin
sana her şeyi öğretecek. Merak etme, o sana sevgiyle konuşmayı da öğretecek.”
“Tanrım,
peki ben seninle konuşmak istersem ne yapacağım?”
“Ellerini
nasıl açarak bana dua etmen gerektiğini öğretecek.”
“Tanrım,
dünyanın ne kadar fenalık ve kötülükle dolu olduğunu duydum. Beni onlardan kim
koruyacak?”
“Meleğin
senin için kendi canını verir. Sana bir şey olmasın diye kendini her zaman öne
atar.”
“Tanrım,
ben seni daha göremeyeceğim. Üzülüyorum bunun için ne yapacağım?”
“Meleğin
sana benden bahsedecek. Bana ulaşmanın yolunu gösterecek. Onu iyi dinle ve sakın
üzme!”
Bir
anda cennet üzerine sessizlik çöktü. Dünyadan sesler cennete dolmaya
başlamıştı. Bunun üzerine çocuk gitmesi gerektiğini anladı. O an zaman
kaybetmeden son bir kez daha soru sormayı başardı.
“Tanrım,
meleğimin ismi nedir?”
“Meleğinin
adının bir önemi yok. Sen ona “ANNE” diye sesleneceksin, güzel yavrum.”
Kadın
rüyadan uyanarak hıçkırıklar içerisinde kalır. O gün artık yaşadığı olayın
nasıl gerçekleştiğine bir anlam verebiliyordu. Oğlunun beşiğinin yanına gider.
Çocuğunu kucağına alır ve severken yine “ANNE” diye seslenişini duyar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder