29 Kasım 2017 Çarşamba

ANNE SEVGİSİ



Zamanın birinde genç bir çocuk varmış. Zenginliği ile tüm dünyaya ün salmış. Villada yaşıyor ve villasının deniz manzaralı bir bahçesi varmış. Annesi, babası ve kardeşleriyle beraber bahçe de kahvaltı yapıyorlarken bir anda irkilmiş kendisine doğru yaklaşan bir yabancıyı görmüş. Bu yabancı Azrail’in kendisiymiş. Seslenmeye başlamış.

“Artık buraya kadarmış. Şimdi masadan kalk ve denize doğru yürümeye başla.”

Genç çocuk nasıl olur demeden, Azrail tekrar konuşmaya başlamış.

“Denizin içine gireceksin ve ben senin canını tam orada alacağım. Kimseye bir şey söylemeden, kalk hadi masadan.”

Kalmış ve söylenileni harfi harfine uygulayarak yürümeye başlamış. Denize doğru yürürken ailesi de arkasından kalkıp seslenmeye başlamış. Yürüyorken arkasına dönüp baktığında bütün ailesinin peşi sıra geldiğini görmüş.

“Nereye gidiyorsun?”

Genç çocuk cevap vermeden yürümeye devam ediyormuş. Beş adım attıktan sonra dönüp arkasına tekrardan bakmış. Görmüş ki kardeşleri ardında yok. Ama annesi ve babası hala peşi sıra geliyormuş. Azrail o an seslenmiş.

“Paçalarını sıyır, ayakkabılarını çıkar. Kumsaldan geçerken çıplak ayakla yürümeye devam edeceksin.”

Söyleneni yapmış ve yürümeye yine devam etmiş. Kumsalda ilerledikçe ateşler yükselmeye başlamış. Beş adım sonra tekrar arkasına dönmüş ve bakmış ki babası da yok, o da terk etmiş. Genç, bu sefer seslenmeye başlamış.

“Ah be baba! Sen benim baba’mdın. Nasıl beni bırakabildin?”

On adım daha attıktan sonra arkasına dönüp baktığında annesinin de arkasında olmadığını görmüş. Etrafına dikkatlice bakmış ve gerçekten gitmiş. Sonra derin bir hüzünle seslenmiş.

“Annem, sen beni karnında dokuz ay taşıdın. Beni büyüttün ve beni sen yetiştirdin. Bari sen beni bırakmasaydın. Neden böyle yaptın, annem?

Oğlunun böyle seslenişine karşın annesi alttan ses vermiş.

“Canım oğlum, kumlardan ayakların o kadar yanıyordu ki, ben seni sırtıma aldım.”

Her daim annemizin değerini bilen evlatlar olmak ve dizinin dibinde olabilmek dileğiyle…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sürdürülebilir Geleceğin Yeni Aktörü

Sivil toplum kuruluşları artık klasik yaklaşımların ötesine geçmelidir. Artık yeni geleceğin paradigması olacak kavramı ortaya çıkarıyorum; ...