Küçük bir kıyı
kasabasında yaşayan Mehmet esprileriyle tanınan neşeli bir gençti. Herkesle
kolayca anlaşır ve çevresini güldürürdü. Ancak Mehmet'in de en büyük sorunu düşünmeden
konuşmasıydı. Ağzından çıkan her söz bazen yersiz bir espriye bazen de
dedikoduya dönüşürdü.
Bir gün en yakın arkadaşı
Kemal ile aralarında küçük bir tartışma çıktı. Tartışma sırasında Mehmet
sinirine hâkim olamayarak Kemal hakkında kırıcı sözler sarf etti. Bu sözler
Kemal'i derinden yaraladı ve aralarındaki yıllardır süren dostluk sarsıldı.
Mehmet söylediklerinden pişman olsa da geri dönüşü yoktu.
Aradan birkaç gün
geçmesine rağmen Kemal, Mehmet'le konuşmak istemiyordu. Mehmet yalnızlığına
alışamamış hatasını anlamış ve arkadaşını geri kazanmak için çabalasa da
başarılı olamadı. Kemal'in kalbini kazanmak için ne yapsa boşunaydı.
Bu olay Mehmet'e
hayatının en büyük dersini verdi. Anladı ki, sözlerimiz bir kez söylenince geri
alınamaz. Düşünmeden söylenen her söz kalplerde derin yaralar açabilir ve insan
ilişkilerini zedeleyebilir. O günden sonra Mehmet sözlerine daha dikkat etmeye
başladı. Her sözünü tartarak konuştu ve böylece hem kendisi hem de
çevresindekiler huzur buldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder